DIR Floortime Tarihçesi
Çocuk psikiyatrisi Prof. Dr. Stanley Greenspan; iletişim, etkileşim ve öğrenmeyi en üst düzeye çıkarmak için çocukların hem gelişimsel hem de fiziksel olarak gelişiminin önemini vurgulamıştır. Greenspan, Floortime’ın çocuğun ilgisini çekerek ebeveyn ve çocuk arasında iletişim temelli bir bağ oluşturduğunu ve bir çocuğun yaratıcılığını ve merakını ortaya çıkardığını belirtmiştir.
1980’lerde DIR Floortime, Dr. Stanley Greenspan tarafından kendi çalışmalarından yola çıkarak, Klinik Psikolog Serena Wieder ile birlikte geliştirmiş olduğu ilişki temelli bir model olarak öne sürülmüştür.
1988 yılında Prof. Dr. Greenspan ve Klinik Psikolog Serena Wieder, içerik olarak gelişimsel bozuklukları olan çocukların ebeveynlerine ve bakıcılarına Floortime yaklaşımını açıkladıkları ve uyarladıkları “Özel Gereksinimli Çocuk” kitabını yayınlamışlardır.
DIR Floortime Nedir?
Floortime terapisi için hedef kitle erken yaş döneminde yer alan tüm bireylerdir. Terapi sürecinde yoğun olarak çalışılan bireyler; otizm spektrum bozukluğu, zihin engeli down sendromu, özgül öğrenme güçlüğü, dil ve konuşma bozukluğu, dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, gelişimsel gerilikler, duygusal ve dürtüsel sorunları olan bireyler olarak sıralanabilir.
Oldukça geniş bir yelpazeye hitap eden bir model olmakla birlikte hedef grubunu hem normal/tipik gelişim gösteren bireyler hem de özel gereksinimli bireyler olarak belirlemiştir. Özellikle erken yaş döneminde özel gereksinimli bireyler ve aileleri için geliştirilmiş bir programdır.
Program sürecinde bireyin duyu, dil ve motor becerileri değerlendirilip sınırlılıkları belirlenmektedir. Floortime yönteminin temelinde bireyin liderliğinde ilerlemek, onu izlemek ve ona ayak uydurmak vardır.
Birey seçimleriyle eğitimcilerine ve ebeveynlerine ihtiyaçları ve kaçındığı durumlar hakkında bilgi vermektedir. Aynı zamanda onun liderliğinde başlayıp sürdürülen etkinliklerde çocuğun daha çok keyif aldığı ve daha fazla iletişim kurduğu gözlemlenmiştir.
DIR Floortime Temel İlkeleri
Bireyselleştirilmiş bir yaklaşım olarak literatüre geçen modelde her özel gereksinimli birey ve aile özel olarak ele alınır. Floortime süreci üç temel ilkeye dayanmaktadır.
DIR modeli, DIR Floortime yaklaşımının yapı taşlarından biridir. DIR modeli detaylı bir değerlendirme ve etkin bir müdahale programı geliştirmeyi hedeflemektedir. Temel hedefi ise bireyin sosyal, duygusal ve bilişsel becerilerinin temellerini sağlam atmaktır. Yaklaşımın ilkeleri sırasıyla aşağıdaki gibidir.
Gelişimsel (D): Gelişimsel bölümde altı temel duygusal gelişim basamağı vardır. Birey bu basamaklara göre değerlendirilir ve gelişimsel olarak hangi basamakta olduğu belirlenir. Bu altı basamak;
· Özdenetim ve dünyaya karşı ilgi
· Etkileşim ve iletişim kurma
· Karşılıklı ve amaçlı iletişim
· Karmaşık iletişim ve ortak problem çözme
· Sembol kullanma ve duygusal düşünceler üretme
· Neden sonuç ilişkisi kurma ve mantıklı düşünme
Bireysel Farklılıklar (I): Her bireyin duygusal açıdan çevresinden aldığı ve kendi benliğinden gelen uyaranları işlemesi farklıdır. Birey duyusal girdileri farklı işlemlemeye başladığında dönütleri de farklılaşacaktır. Örneğin herhangi bir özel gereksinimli birey seslere karşı aşırı duyarlı olurken aynı tanı grubunda olsa dahi bir başka birey aynı ses düzeyine duyarsız kalabilmektedir.
Bu bölümde çocuğun duyusal olarak çevresine nasıl dönüt verdiğine bakılmakta ve bu bağlamda çalışma programları hazırlanmaktadır. Bu bölüm aşağıdaki başlıklar altında incelenebilir.
· İşitsel işlemleme
· Jestsel- sözel olmayan iletişim
· Dili kullanma ve anlama
· Görsel- uzamsal işlemleme
· Motor planlama ve sıralama
· Duyu bütünleme ve modülasyon
İlişki Temelli (R): Çocuğun gelişimsel güçlükleri ve bireysel farklılıkları diğerleriyle nasıl ilişki kuracağını etkilemektedir. Bu yaklaşım birincil bakıcıların çocukla iletişim kurmasını desteklemekte, böylece çocukla ilgilenen bireyler çocuğun büyüme ve gelişimini desteklemektedir. Duygusal olarak temellendirilmiş etkileşimler bu yaklaşımın temelini oluşturmaktadır.
DIR Floortime Hedefleri
1. Çocuğun doğal ilgilerini takip etmek ve çocuğa yol göstermek.
Floortime terapisti, birincil bakıcı ve hedef özel gereksinimli bireyin her biri için ilk aşama kendini tanımak ile başlar. Sürece dahil olan öncelikle birincil bakıcının kendini tanıması ve Floortime sürecini tanıyıp uygulama konusunda yeterli motivasyonu sağlaması ile ilk basamak tamamlanmış olur.
Floortime terapisti; birincil bakıcıyı ve özel gereksinimli bireyi gözlemleme ve tanıma aşamasından sonra hedef programı hazırlar. Floortime süreci temelde bireyin ilgi odaklarını, motivasyon sağlayıcılarını ve duyusal eşiğini belirlemekle devam eder.
Bir özel gereksinimli bireyin ilgilerini takip edebilmek için tüm bu basamakların tamamlanması ön koşuldur. Oldukça basit görünen ilgileri takip etmek süreci aslında bir hayli karmaşık bir ön hazırlık içerir.
Ön hazırlığı tamamlanan ve uygulama aşamasına geçilen programın esaslarından bir diğeri özel gereksinimli bireyin ilgi odağı ile oluşturulan etkinliğin kişiler ya da materyaller aracılığıyla genişletilmesidir.
2. Çocuğu bizlerle iletişime geçebileceği paylaşılan dünyanın içine çekmek.
Özellikle sosyal etkileşime ve iletişime kapalı özellikler sergileyen bireyler kendi kabuğuna çekilerek ilgilerini paylaşmama davranışı sergileyebilir. Bu davranışın altında yatan etmenlerden biri olarak iletişime girme yolumuzu Floortime terapisi ile değiştirebiliriz. Asıl odaklanacağımız nokta dünyamıza çekmek değil dünyalarına dahil olabilmektir. Etkileşime girmemize izin verdiğinde ona verdiğimiz değeri hissedebildiğini görmüş olacaksınız. Bir kez bizimle birlikte olmaktan hoşlanmaya başladığında, onun ilişki kurma, iletişime geçme gibi yetenekleri gerçekleştirmeye başlamasına yardımcı olabiliriz.
Dır Floortime Çalışma Prensipleri
Floortime Çalışma Prensipleri öncelikle uygulayıcı özelliklerinin koordinesi ile başlamaktadır. Bir Floortime terapisti ya da uygulayıcısı öncelikle çok iyi gözlem yeteneğine sahip olmalıdır.
Hedef bireyin gözlemlenmesi sonucunda elde edilen bilgileri analiz ettiğinde en temel ulaşması gereken bilgilerden bazıları “ İlgi duyulan nesne, en çok tercih edilen etkinlik, en rahat etkileşim kurulan kişi, en sakin hissettiği ortam ve ortama ait fiziksel özellikler “ olabilir. İyi bir gözlemci olan terapist ya da uygulayıcımız aynı zamanda eğlenerek öğrenme prensibini benimsemiş, planlanacak etkinliklerde jest ve mimikleri ile yaşadığı olumlu duyguları çocuğa aktarabilen bir yapıya sahip olmalıdır.
Bir terapist ya da uygulayıcı da olması gereken en temel bir diğer özellik ise ayrıntılara dikkat ederek program hazırlayabilmesi ve ani gelişen durumlarda sakinliğini koruyarak hızlı ve doğru uyarlamalar yapabilmesidir.
Floortime terapisti ya da uygulayıcısı yer ve mekan ayırt etmeksizin programını tüm yaşam döngüsüne entegre edebilmelidir. Özel gereksinimli bireyler için en temel öğrenim alanı hayatın kendisidir. Doğal öğretim yöntemi ve oyun becerilerinin öğretim süreci bu nedenle Floortime terapi süreci ile benzerlikler göstermektedir.
Floortime terapisi temelde bireyin ilgilerine yönelik başlatılan oyunların genişletilerek sürdürülmesi ve hedef becerilerin gömülü olarak öğretiminin sağlanmasıdır. Terapi süreci boyunca yalnız özel gereksinimli birey değil ailede eğitimden geçmektedir. Floortime terapisti özel gereksinimli birey ile hedeflenen becerileri çalışırken aynı zamanda birincil bakıcı ile de floortime uygulayıcısı eğitimini sürdürmektedir.
Hedef durum hem özel gereksinimi bireyin hem de birincil bakıcının floortime sürecini bir terapiste bağlı kalmaksızın bağımsız şekilde sürdürebilmesidir.
Comentarios